

Ve: "Biz, Allah'ın Resulü
Meryem oğlu Mesih İsa'yı gerçekten öldürdük" demeleri
nedeniyle de (onlara ceza verdik.) Oysa onu öldürmediler
ve onu asmadılar. Ama onlara (onun) benzeri gösterildi.
Gerçekten onun hakkında anlaşmazlığa düşenler, kesin bir
şüphe içindedirler. Onların bir zanna uymaktan başka buna
ilişkin hiçbir bilgileri yoktur. Onu kesin olarak öldürmediler.
(Nisa Suresi, 157)
er
dönemde insanlar, peygamberler ve elçiler aracılığıya doğru
yola davet edilmişlerdir. İnsanlardan bazıları bu çağrıya
uyup kendilerini Allah'a ve peygambere teslim etmiş, dünyada
ve ahirette şerefli bir hayatı kazanmışlardır. Bazıları da,
inkarda direnmişler ve dünyada zorlu ve sıkıntılı bir hayatı,
ahirette ise sonsuz azabı hak etmişlerdir. Allah'ın gönderdiği
mübarek peygamberlerden biri olan Hz. İsa da tıpkı diğer peygamberler
gibi, gönderildiği topluma bir ve tek olan Allah'a ibadet
etmelerini, ahiret gününde hesap vereceklerini düşünerek yaşam
sürmelerini, Allah'ın razı olacağı ahlakı yaşamalarını öğütlemiş,
onları inkardan, şirkten ve her türlü kötülükten sakındırmıştır.
Hz. İsa'nın çağrısına uymayan inkarcılar ise, Hz. İsa'ya ve
ona itaat eden müminlere baskı uygulamaya çalışmış, Hz. İsa'nın
tebliğine engel olmak istemişlerdir. Bunun için tarih boyunca
pek çok peygambere ve samimi mümine olduğu gibi, Hz. İsa'ya
da çeşitli tuzaklar kurmuşlardır. Bu tuzaklardan biri de Hz.
İsa'yı öldürmeye kalkışmalarıdır.
Ancak Hz. İsa, doğumuyla ve hayatı boyunca
gösterdiği mucizeleri ile çok kutlu bir peygamberdir. Allah,
Hz. İsa için özel bir kader belirlemiş ve bu kader doğrultusunda,
inkar edenlerin tuzaklarını bozmuştur. İnkar edenler, Kuran'da
açıkça bildirildiği üzere, Hz. İsa'yı öldürememişler, ancak
onlara bu durumun bir benzeri gösterilmiştir. Allah Hz. İsa'yı,
bilinen biyolojik anlamda canını almadan Kendi Katına yükseltmiştir.
Hz. İsa, Kuran'ın pek çok ayetinde bildirildiği ve sevgili
Peygamberimiz (sav)'in açıkça müjdelediği üzere, ikinci kez
yeryüzüne gelecektir. Şüphesiz bu çok büyük bir mucizedir.
Hz. İsa'nın öldürüldüğünü veya öldüğünü öne
sürenler ise çok büyük bir yanılgı içindedirler. Bu kitabın
amaçlarından biri, söz konusu yanılgıya kapılmış olan kimselere
hatalı bir bakış açısına sahip olduklarını göstermektir. Kitabın
ilerleyen sayfalarında, Hz. İsa'nın ölmediği ve öldürülmediği
Kuran'dan ayetler, Hz. Muhammed (sav)'in hadisleri ve İslam
alimlerinin yorumları ile açıklanacaktır.
Bu kitap bir yandan Hz. İsa'nın öldüğü yanılgısına
kapılanlara bu gerçeği gösterirken, diğer yandan çok önemli
bir müjdenin hatırlatılmasına aracı olacaktır. Bu müjde, Rabbimiz'in
vaat ettiği gibi, Hz. İsa'nın ikinci kez yeryüzüne gelecek
olması ve bu gelişin işaretlerinin iyice belirginleşmesidir.
Allah'ın izni ile bu mübarek insanın geliş vakti çok yakınlaşmıştır
ve onun gelişiyle dünya çok büyük olaylara tanık olacaktır.
Samimi olarak iman edenlerin yapması gereken
ise, bu kutlu dönem için en güzel şekilde hazırlanmaktır.
Kitabın ana konusunu oluşturan Hz. İsa'nın
ölmediğinin ve yeniden dünyaya gelecek olmasının delillerini
incelemeye başlamadan önce bazı önemli hususların açıklanmasında
fayda vardır. Öncelikli olarak bu konular üzerinde durulacaktır.
- Giriş
- Hz. İsa Ölmedi Ve Öldürülmedi
- Hz. İsa'nın Ölmediğine Dair
Kuran'da Yer Alan Diğer Deliller
- "Hz. İsa Öldü" Diyenlerin
İçine Düştükleri Yanılgı
- Hadislerde Hz. İsa
- Hz. İsa Geldiğinde Dünya Barış
Ve Huzurla Dolacak
- Sonuç
|